11 Nisan 2022 Pazartesi

Tick Tick Tick Tick Tick Tick...

Merhaba, benim adım Senem.

Daha önce 32 kez yeni bir yaşa girdim. Bir çoğuna girdiğim günü hatırlamıyorum. Hatta sadece bir kaç tanesini fotoğraflar ve videolardan bağımsız hatırlayabiliyorum. Mesela bir keresinde, beşinci sınıftayken, müthiş bir heyecan ve beklentiyle evde bir doğum günü partisi düzenlemiştik. Bir kişi bile gelmemişti. Güzel kıyafetim, güzel pastam ve güzel beklentilerim boşa çıkmıştı. Çok da üzülmediğimi hatırlıyorum. Bir başka yıl, üniversitedeyken asıl gelmesini istediğim hiç kimse gelmemişti, ilk defa dışarıda özel bir yer tutarak yaptığım doğum günü partime... Benimle doğum günü aynı ya da çok yakın günlerde olan arkadaşlarımla birleştirmesem kutlamaları, hiç coşkuluyla kutlanacak bir doğumum olmadığını anladım bir süre sonra... kabullendim. Sahte bir coşkuyu, kollektif bir coşkuyu, hiçbir şeye yeğledim.

25 yaşıma girdiğim sabah, banyo kapısında abimle karşılaşmıştım. "Ulan 25 oldum be" dedim o da gülüp "bu daha hiç bir şey" deyip yoluna devam etmişti.

30 yaşıma iki kere girdim. Türkiye’de 29’a gireceğim zaman Kore’de 30'uma girdim. Sonraki yıl Türkiye’de tekrar 30'uma girdim. Komikti bu durum. O kadar.

Şimdi, iki gün sonra 33üncü yaşıma gireceğim. Korkuyorum. İstemiyorum. Hiç bir yaşım beni korkutmamışken, 25 ya da 30 gibi kritik yaşlar basitçe geçip gitmişken, 33 beni korkudan titretiyor. 35'e az kaldığı için mi? 30 geçtiği ve her yıl üzerine birer birer eklendiği için mi? Her şeye geç kaldım hissinden mi? Umutsuzluğun her yaşla artmasından mı? Yoksa bir kaç ay önce izlediğim o film yüzünden mi, o şarkı yüzünden mi? Dün izlediğim film yüzünden mi; hani 35 yaşındayım diyordu filmin başında, sonunda da terk etmişti hayallerini... Ben de mi 35'imde bir turizm şirketinde, bambaşka şeyler için geliştirdiğim yeteneklerimi kullanarak İspanya-Portekiz turu satmaya başlayacağım? Buzdolabım dolu olsun diye yüzde 7.5 prim için her şeyden vaz mı geçeceğim? 30 haziran 2019 tarihi öleceğim gün kadar aklımda mı kalacak? Her 30 Haziran’da üzülecek miyim? Tüm bunlar olursa bir gün ağlamadan bunları düşünebilecek miyim? Başıma daha korkunç şeyler geldiğinde vicdan azabı çekecek miyim? Bugün üzüldüğüm şeyler o gün bencilce mi gelecek? Bencilce gelecekse bu kadar çaba niye?

Neden hala devam ediyorum?

Neden pes etmiyorum?

Pes etmiyorum.

Belki 1990 yılında 30'uma girmekten korkmuyorum ama 2022’de 33 yaşına girmek hiç kolay değil.

İyi ki doğdum.