25 Aralık 2018 Salı

Beni hatırladınız mı?

Şaşırdınız değil mi? Ben de şaşırdım.

Hadi arayı kapatalım.

Kore'den döndüm. 9 ay oldu. Garip, hatta hassiktir lan ordan diyebilirsiniz ama döndüğüm için mutluyum. Hala bunu kendime söylerken bile şüpheleniyorum. Çünkü Türkiye'ye dönüyor olmak benim için iyi- olumlu bir şey asla olmazdı. Ama oldu. Bu Türkiye'den memnunum. Gitme sebeplerim ortadan kalktı anlamına gelmiyor tabi ki... Dönmüş olmam yenilgi de değil.
Sadece şanssızdım. şanssız ve salaktım. Dönmeliydim. Döndüm. İyi yaptım.

Daha dönmeden biletix'de gezinip liste yapmaya başlamıştım bile. Döner dönmez kendimi konserlere, tiyatrolara attım. Hala öyle. Hayatımda gittiğim konser- tiyatro sayısının toplamından daha fazla etkinliğe gitmişimdir şu geçen 9 ayda. Neredeyse her ay bir Mor ve Ötesi konserine gidiyorum. Siz bilmezsiniz ama benim en sevdiğim gruptur. İlk albümlerini aldığım yıl 1998-99. İlk konserlerine gidişim 2004. Sonra bir kaç yıl üstüste hep gittim konserlerine. Sonra okul,iş,tiyatro derken...Unuttum. Döndüğüm gibi Zorlu'daki konserlerine gittim. Tek başıma... Konser boyu ağladım. Onları bu kadar sevdiğimi, bu kadar özlediğimi hiç bilmiyordum. Sonra İstanbul'daki çoğu konserlerine gittim. Hala da gidiyorum. Daha geçen cumartesi gittim mesela =) Şu dünyada en sevdiğim şarkı dediğim 2 şarkı var. Biri Michael Jackson'ın Man in the Mirror şarkısı. Diğeri de Mor ve Ötesi'nin Balıklar şarkısı. Burak Güven şarkısıdır ve o söyler. Man in the mirror'ı canlı asla dinleyemeyeceğim. O yüzden Balıklar'ı canlı dinleyebildiğim kadar çok dinleyeceğim.

Sonraaaaa... Eylül müydü ekim miydi...Senaryo yazım dersleri almaya başladım. Uzun zamandır Bahçeşehir'de yaşıyorum ama aslında Şişli'liyim ben. O yüzden hiç bir zaman adapte olmamıştım buraya. Hiç arkadaşım ya da sosyal ortamım yoktu. Artık dersler sağolsun var. İlk defa arayıp hadi kahve içelim diyebiliceğim insanlar var çevremde.
Senaryo yazma işine gelince... Ben yazıyordum bir şeyler zaten. Az çok biliyorsunuz...Çok boştum. Sezon başlamıştı.İş bulamamıştım. Mesleğim olmayan her işi yapmayı reddettim. O yüzden karşıma bu çıktı. Bende tamam dedim. Belki senarist olurum...Bilmiyorum. Göreceğiz.
Bu derslere başlamadan bir kaç ay önce aklıma bir konu geldi ve onu yazmaya başladım. Ama yazıda aklımın içindeki şeyi tam olarak ifade edemediğimi farkettim. Şimdi o aklıma gelen konunun hikayesi üzerinde daha sistemli çalışıyorum. Senaryo değil ama roman da değil...Şu an hiç bir şey değil. Ama bir gün bir şey olacak.


(Ahanda güncel tipim...Bu nası sıfat aq?)

Ha...Buraya geri dönememin amacı...Senaryodan bir arkadaşım kendine blog açtı ve onu paylaştı. Bu günde buluştuk muhabbet ederken sen niye yazmıyosun dedi...Dedim benim blog var =) Bu bahaneyle geri dönmüş oldum. Bi de geçen hocamız bi çalışma yaptırdı...bir günümüzü masalsı bir dille yazdırdı.Bana sen günlük tutmalısın acayip şeyler çıkar dedi... Belki o günlüğü - sansürleyerek- burada da paylaşırım. Bilmiyorum. Her bokumu size yazamam. Bi de milletin yargılarıyla mı uğraşıcam.

Yeni yılda Youtube'a da geri dönmek istiyorum ama şu aralar hiç bir şeye yetişemiyorum. Arkadaşlarım buna bozulmaya başladılar ama anlatamıyorum onlara durumumu...Trip yemekten sıkıldım gerçekten. Ama şu an hayatımı düzene sokmamı anlayamayacak arkadaşlara gerçekten ihtiyacım yok. Yıllardır yaşadıklarımı, düşüncelerimi bilip de şu an ki durumumu anlayışla karşılamayacaklarsa zaten bu arkadaşlık değil menfaat ilişkisidir. Yine Gizem hep Gizem...Bi o anlıyor beni...Konuşamasak da görüşemesek de aramamasından anladığını anlıyorum ben onun...=) Ne kadar güzel ve saçma anlaşıyoruz amk =) Şimdi Gizem olmayıp bunu okuyan arkadaşlarım arıycak falan...Aramayın abi...Anlayın beni yeter o...Ben istemez miyim görüşmek? Ben ararım.

Youtube'a dönmek istiyorum ama her şeyi değiştiricem. Kanalın adını,konsepti vs...Dikkatli olanlarınız farketmiştir. Bazı videolar artık yok zaten...Genel bir temizlik yaptım. Daha detaylı bir temizlik daha yapıcam ve ACTR olarak ayrıca o videolar anı olarak kalacak kanalda...Sonra ne istiyorsam...AMA GERÇEKTEN ne istiyorsam onu yapıcam. Haberiniz ola...
Üşenirsin sen aq dediğiniz duyar gibiyim... Bu sefer gerçekten vakit yetiştiremiyorum. Ama yaparım ya heralde...

Şuraları biraz canlandıralım gençler...O hocamın istediği bir günümüzü anlattığımız yazımı paylaşmamı ister misiniz? İsteyen yazsın amk... Medyum muyum ben...
Hadi öptüm.



















7 yorum:

  1. İsterim canım geri dönmene sevindim hoşgeldin

    YanıtlaSil
  2. Isterizz :) Sen yeter ki paylaşım yap. 😊

    YanıtlaSil
  3. Bloga yazı yazmasını ya da youtube a video atmasını beklediğim tek kişi olabilirsin Senem abla. Gece gece mutlu oldum valla teşekkür ederim �� yazını da sabırsızlıkla bekliyorum ne olursa olsun..

    YanıtlaSil
  4. Yaa o kadar mutlu oldum kii

    YanıtlaSil
  5. Senin adına çok mutlu oldum ve çok sevindim, nasıl mutluysan ne yapmak istiyorsan onu yap, Türkiye ye dönmene çok sevindim ,senaryo yazarlığı kursuna gitmen çok güzel ,güzel hikayeler yazacağına inanıyorum. Sizi yıllardır takip ediyorum, yaşadığınız bazı olumsuz şeyleri biliyorum, attığın foto da gözleriniz ışıl ışıl, iyi ki döndün Senem. 💜

    YanıtlaSil
  6. Şöyle içten konuşan kaç kişi var artık.. Kararlarına çok sevindim. Umarım düşündüklerin için zaman ayırabilir ve yapabilirsin.

    YanıtlaSil